Ramazan ayında dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürmek, oruç tutarken de gün içinde vücuda gerekli enerjiyi sağlamak önemlidir. Beslenme, iftar ve sahur olarak adlandırılan iki önemli öğün etrafında şekillenir.
Sahur, gün boyunca oruç tutacak olan kişilerin enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan son yemek olması bakımından büyük önem taşır. Sahurda, tok tutması için protein içeriği sağlayan hurma/süt (etyabin), yağ ve lif içeriği olan avokado, mide boşalma süresini geciktiren çiğ yemiş, yüksek protein içeriği ile yumurta ve yine yüksek protein içeriği ve kalsiyum için lor peyniri gibi besinler tercih edilebilir.
İftar öğününde ise örnek bir menü şu şekilde olabilir: bir bardak ılık su, bir kase çorba, az yağlı bir salata ve 1 avuç içi pide (4 boğum) tüketimi sonrasında 15 dakika ara verilerek ardından iftar yemeği ana yemek, sebze, protein ve az miktarda kompleks karbonhidrat içeren bir menüyle devam ettirilebilir. Ramazan boyunca yeterli miktarda su içmek de önemlidir. Susuz kalmak dehidrasyona ve sağlık sorunlarına yol açabilir, bu nedenle iftar ve sahur arasında su tüketimine de dikkat etmek önemlidir. Günlük su ihtiyacınızı "kilo başına 30 ml su" formülüyle hesaplayabilirsiniz. Bu formüle göre, bir kişi vücut ağırlığının her kilogramı için yaklaşık 30 ml su tüketmelidir. Örneğin, 60 kilogramlık bir kişi için günlük su tüketimi yaklaşık olarak 1,800 ml (60 kg x 30 ml/kg) olmalıdır.
Dyt. Rana Hızarcı
Suyun hayatımızdaki rolü nedir? İnsan vücudunun yaklaşık % 60’ı sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki tüm hücre ve organ sistemlerinin uygun çalışması suya bağımlıdır. Su; vücut sıcaklığının düzenlenmesinde, besinlerin hücrelere taşınmasında ve metabolizma sonucunda oluşan artık ürünlerin uzaklaştırılmasında rol almaktadır.
BİTMEYEN PANDEMİ: HIV (Human Immunodeficiency Virus: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ve neden olabildiği AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome: Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) 1980’lerden beri dünyanın mücadele etmeye çalıştığı büyük pandemilerden biridir.
Folik asit, santral sinir sisteminin gelişiminde çok önemli olduğu için gebelik planlayan anne adaylarının, NTD (nöral tüp defekti) riskini azaltmak için gebe kalmadan en az 2-3 ay önce folik asit almaya başlamaları ve gebe kaldıktan sonra da 3 ay kadar folik asit kullanmaya devam etmeleri büyük önem taşır. Günde 400 mcg folik asit genellikle yeterlidir.
Sağlığa kavuşmayı sağlayan bir diğer mekanizma ise uzayan açlık sonrası hücrelerin kendi içerisindeki zararlı maddeleri sindirmesi yani otofaji’dir. Otofaji ile hücrelerin temizliği, detoks süreci başlar. Metabolizma dengelenir, nörolojik problemler özellikle de beyin sisi yavaş yavaş ortadan kalkar. Enerji dolu, tam bir iyilik hali başlar.
Menopoz, hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle reglin (adetin) durmasıdır. Bu genellikle 45-55 yaşları arasında olur. Bazen yumurtalıkların (ooferektomi), rahmin (histerektomi) alınması gibi ameliyat veya kemoterapi gibi tedaviler veya genetik nedenlerle daha erken gerçekleşebilir.
Yukarı çık